22 Ekim 2010 Cuma

İSTANBUL BODY WORLDS SERGİSİ


İstanbul Sağlık Müzesi ekibi olarak fikirsel açıdan bize katkıda bulunacağını düşündüğümüz "Body Worlds ve Yaşam Döngüsü" sergisini ziyaret ettik. Öncelikle işbirliğinden ötürü The Partners ekibine çok teşekkür ederim.
Body Worlds ve Yaşam Döngüsü’nde, Plastinasyon yoluyla dönüştürülmüş 200’ü aşkın insan örneği, insan bedeninin formunu, işlevini ve potansiyelini göstermekte. Yaşam Döngüsü, bedenin yaşamındaki safhaları gösterir; döllenme anındaki ilk yaşam kıvılcımından bebeklik ve çocukluğa, ergenlik ve gençlikten yetişkinliğe ve yaşlılığa kadar.

Bu sergiye farklı perspektiflerden bakmak mümkün.
    • Sağlıkçı olarak, insan anatomisinin her safhasını göstermesi bakımından bu sergiyi çok faydalı buluyorum. Burada, insan bedeninin ne kadar karmaşık, mükemmel bir oluşum olduğu gösterilmekte, bu döngüde herhangi bir bölüm çalışmadığında, yapının ne şekilde bozulduğu görülebilmektedir. Özellikle sağlıklı organın yanında, gördüğümüz bir çok hastalığın organları nasıl etkilediğini görmek benim için çok ilgi çekiciydi.
    • Diğer yandan, burada insan bedeninin kutsallığının sınırları aşıldığı tartışılabilir. Özellikle serginin sonuna doğru bedenlere verilen tiyatral havanın rahatsız edici olduğu kanaatindeyim.

PLASTİNASYON

Plastinasyon, Estetik anatominin sunumunu olanaklı kılan örnek koruma yöntemidir. Plastinasyon yönteminin mucidi olan bilim adamı Gunther von Hagens, Body Worlds'te sergilenen plastinatları oluşturmuştur.
Yöntemin Aşamaları:
1. Tahnit Etme ve Anatomik Diseksiyon
Sürecin ilk adımı, atardamarlardan formalin pompalayarak çürümenin durdurulmasını kapsar. Formalin tüm bakterileri öldürür ve dokunun çürümesini durdurur. Diseksiyon araçları kullanarak ayrı anatomik yapıları hazırlamak üzere deri, yağ ve bağ dokuları çıkarılır.
2. Vücut Yağı ve Suyun Çıkarılması
İlk adımda vücut suyu ve çözülebilir yağlar, bir çözücü banyosuna (örneğin bir aseton banyosu) koyarak vücuttan çözülür.
3. Zorlu Emdirme
Bu ikinci değişim süreci Plastinasyonun merkez adımıdır. Zorlu emdirme sırasında reaktif bir polimer, örneğin silikon kauçuk, asetonun yerini alır. Bunu yapmak için örnek bir polimer çözeltisine batırılır ve vakum tankına konur. Vakum, örnekten asetonu çıkarır ve polimerin her bir hücreye işlemesine yardımcı olur.
4. Konumlandırma
Vakum emdirmenin ardından vücut istendiği gibi konumlandırılır. Her bir anatomik yapı olması gerektiği gibi hizalanır ve teller, iğneler, pensler ve köpük bloklar yardımıyla sabitlenir.
5. Kürleme (Sertleştirme)
Son adımda, örnek sertleştirilir. Bu, kullanılan polimere bağlı olarak gaz, ışık veya ısı ile yapılır. Bütün bir vücudun Diseksiyonu ve Plastinasyonu yaklaşık 1.500 çalışma saati gerektirir ve normalde tamamlaması yaklaşık bir yıl alır

Yazan: Sibel ALEMDAR


8 Ekim 2010 Cuma

YAŞAM ADAPTASYON EVİ

İstanbul Sağlık Müzesi ekibi olarak, kazanmış olduğumuz Leonardo Da Vinci 2010 Vetpro Hareketlilik Projesi ortaklarımızdan İstanbul Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde kurulmuş olan Ada Ev ziyaretinde bulunduk. Ülkemizde engelli bireylerin varlığı ne toplum olarak, ne de kamusal alanlarda (maalesef) önemsenmediği ve sosyal yaşamdan uzaklaştırıldığı düşünülünce bu yapılan çalışmanın çok gerekli olduğu ve desteklenmesi gerektiği kanaatindeyim. Burada hastaların yaşama adapte olmaları konusunda tüm hususlar düşünülmüş ve minimum maaliyetle buna uygun yapılanmaya gidilmiştir. Bu projeyi gerçekleştiren kişilerin fazlasıyla özverili çalıştıklarını gözlemledim. Bence, bu proje örnek alınıp farklı hastanelerde, farklı illerde ve belki sadece hastaneler değil farklı kuruluşların bünyesinde de kurulmalı.


YAŞAM ADAPTASYON EVi

Engelli bireylerin, bireysel yaşam yetilerini ve hobilerini yeniden keşfetmeleri amacıyla İstanbul Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde Yaşam Adaptasyon Evi Birimi Mart 2008'den itibaren faaliyetini sürdürmektedir. Projenin kurucusu ve yöneticisi Uz.Dr. Sibel DEĞİM'dir.

AdaEvi ortalama 20-25 kişi için tasarlanmış olup, burada Zuhal ÖZTEKİN eşliğinde ve gönüllü uzmanlarla saz, gitar, ud, perküsyon vb. enstrümanların kullanımı, resim, seramik, ahşap boyama, ebru sanatı gibi el sanatı, drama-psikodrama, maket uçak yapımı, bilgisayar, satranç, tavla gibi eğitimler yapılmaktadır.















7 Ekim 2010 Perşembe

Beyoğlu Sahaf Festivalinde

        İstanbul sağlık tarihi açısından önemli bir kültür kurumu olan müzemizin yeniden kuruluş çalışmalarının başlatıldığı 2007 yılından beri yürütülen koleksiyon geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Sağlıkla ilgili nesneler, belge ve çoğunluğu sağlık konulu kitaplar, halkı bulaşıcı hastalıklar konusunda bilgilendirici yağlı boya tablolar ve mülajlar, sağlık kurumlarının tarihiyle ilgili siyah beyaz fotoğraf arşivi ve filmlerin bulunduğu müze koleksiyonu, gerek bağışlar gerekse müze çalışanlarının çabalarıyla her geçen gün zenginleşmektedir.

Koleksiyon geliştirme çalışmaları çerçevesinde Sağlık Müzesi ekibi, Taksim Gezi Parkı'nda 14-28 Eylül tarihleri arasında düzenlenen ve İstanbul’un çeşitli semtlerinden gelen 60 sahafın yer aldığı 4.Beyoğlu Sahaf Festivaline katılarak araştırma yapmıştır.Çeşitli alanlarda yerli ve yabancı dillerde her türden kitabın yanında, dergiler, çeşitli eski evrak, siyah beyaz fotoğraflarlar, taş plak ve sinema afişi gibi bir çok yayının satışa sunulduğu festivalde Sağlık Müzesi koleksiyonuna katılabilecek nitelikteki eserler araştırılmıştır.

Sonuç olarak İstanbul'daki sağlık kurumlarıyla ilgili fotoğraflar, siyah beyaz hastane dış cephe foğrafları ve   müzenin  tarihiyle ilgili yayınlara ulaşılmış, satın alınarak müze koleksiyonuna dahil edilmiştir.


Sağlık Müzesi Çalışanları



Eski Fotoğrafları İncelerken


Müze'nin önemi kadar bu günkü müze binası, içinde ikamet eden kişi ve kurumlar açısından değerli bir tarihe sahiptir.19.yy sivil mimarisinin en güzel örneklerinden olan bina, 1875 yılında Defter-i Hakani Senedat Müdürü Salih Efendi tarafından konak olarak yaptırılmış ve oğlu ile evlenen ünlü Şair Nigar Hanım aralıklarla bu konakta yaşamıştır.
        "Nigar Hanım, 19. asır sonu kültür semalarında yerini alan öncü Osmanlı kadınlarının en parlak yıldızlarından biri. Avrupai Türk edebiyatının bir kadın kaleminden çıkma ilk şiir kitabı Efsus’un sahibesi. Tanzimat ve Servet-i Fünun edebiyatları arasında bir ‘ara nesil' sanatçısı. Edebi salonunda kadın-erkek, garplı-şarklı konuklarını ağırlayan bir asır sonu entelektüeli. Dönem feminizminin ılımlı kanadında bir kadın sesi. Güftesi garplı, bestesi şarklı bir edibe."
                                                                  (Prof.Dr.Nazan Bekiroğlu,Şair Nigar Hanım,1998)


 
Ekin Yayınevi, İstanbul,1959

1959 yılında Şair Nigar’ın oğulları tarafından yayınlanmış olan ve günlüklerini içeren “Hayatımın Hikayesi” adlı kitapta konaktaki yaşamıyla ilgili kısa bilgiler bulunmaktadır.

      "Şair Nigar aile hayatının sevinçlerini ve acılarını,yazılarıyla anlatarak avunma ihtiyacını şiddetle duymuş ölümünden sonra okunacağını umduğu bu hatıralarıyla yirmi defter doldurmuştur…Şair Nigar’ın şahsiyeti ve yaşadığı devir hakkında araştırmalara girmek isteyecekler ilerde bu hatıralardan faydalanabilirler düşüncesi ile .. hatıralarını saklayan  yazı çekmecesi aşiyan müzesine emanet edilmiştir...Merhumenin yeni nesillerimizce tanınması ve rahmetle anılması için ölümünün kırkıncı yıldönümünde oğulları tarafından bastırılmıştır."
                                                                                              (Hayatımın Hikayesi,Önsöz ,1959/)



Hastane Fotoğrafları


İstanbul Hastanesi, Dış Cepheden Görüntü,1960?
                                       

İstanbul Hastanesi, 1960?

Müzeler ve Öğretmen -Ankara,1938