3 Mayıs 2013 Cuma

Eski Sağlık Müzesi Emektarı Recep Amca....


Çorum'da oturan Recep Amca İstanbul ziyaretinde Sağlık Müzesi'nde uzun yıllar birlikte çalıştığı Ali Bey'i de ziyaret etmeyi istemiş. Bu ziyaretten koridorda tesadüfen karşılaşınca haberdar olduk. Arkadaşı bizleri yeni müzeciler olarak tanıtınca ayak üstü konuşmaya başladık. Hemen çalışma ofisimize davet ederek sıcak çaylar eşliğinde sohbetimizi sürdürdük. Recep Amca hikayesine 1973 yılından 1994 yılına kadar müzede bekçi olarak çalıştığını söyleyerek başladı. Ailesiyle birlikte binanın giriş katında bulunan sağ taraftaki odada ikamet ettiklerini ve hatta çocuklarından ikisinin burada doğduğunu anlattı.

Resim1: Solda Recep KESER, Sağda Ali Ekber GÜNAY,
Müze Çalışma Ofisi, 2013.

Recep Amca'ya "Müzede neler sergileniyordu?" diye sorduğumuzda sergilemenin binanın birinci katında yapıldığını, duvarların boydan boya tablolarla kaplı olduğunu, bunların hastalıkları gösterdiğini ve o hastalıklarla nasıl savaşılacağının anlatıldığını belirtti. Balmumundan bir karasinek olduğunu hatırladı. Müzede çalıştığı süre içerisinde balmumu mulajların artık yapılmadığını fakat yağlıboya tabloların üretildiğini, ressam ve teknisyenlerin yaptığı eserleri Sağlık Bakanlığı'na bağlı il dışındaki kurumlara gönderdiğini, hatta bir kaç defa kolileme işlemine yardımcı olduğunu söyledi.

Müzenin çalışan kadrolarını; müdür, müdür muavini, bir ressam, bir teknisyen ve diğer memurlar olmak üzere toplam on kişi olduğunu, bütçenin 1979 yılına kadar bakanlıktan geldiğini ancak daha sonra İstanbul Sağlık Müdürlüğü'ne devredildiğini belirtti. Müzenin kapanış sürecini ise Sağlık Müdürlüğü binasının çalışanlarına yetmemeye başlaması sonucu bazı bölümlerinin müze binasına taşınmaya başlamasıyla kapanma sürecine doğru gidildiği düşüncesini bizlerle paylaştı.

Müzemizin sözlü tarih çalışmalarında bizlere kaynak olacak pek çok bilgiyi paylaşan Recep Amcamıza çok teşekkür ediyoruz. Birlikte geçirdiğimiz bir saatlik zaman dilimi içerisine ne çok şey sığdırdık... Sağlık Müzesi'nin emektar bekçisi, sohbetimizin ardından İstanbul'a her geldiğinde bizleri de ziyaret edeceğini söyleyerek veda etti.